Yurt İçi Tatil Önerileri
Bu tatilde uzaklara gitmenize gerek yok. Hemen yanı başınızdaki güzellikleriyle, Türkiye’de bir dolu keşfedilecek yer var. Gerek yemyeşil doğasıyla, gerekse de tarih yüklü mimarisiyle sizi ağırlamayı bekleyen, bu tatil için ideal yurt içi seyahat rotalarını sıraladık sizler için…
KAPADOKYA
Sadece bir değil, birkaç kere görülmesi gereken bir yer Kapadokya… Geniş bir vadi üzerine serili sıradışı manzarasıyla burası hem Türkiye’nin hem de yeryüzünün en cazip rotalarından biri. Etrafını kuşatan yanardağların püskürttüğü lavlardan meydana gelen, rüzgarla yağmurun aşındırması sonucu şimdiki güzelliğine kavuşan peribacaları, zamanın çok ötesinde bir yerde duruyor. Tüm bunları rengârenk balonlarla göğe yükselip bir de yukarıdan izlemek ise apayrı bir deneyim…
KAŞ
Sonbahara kafa tutan Kaş’ta Ekim sonuna kadar her yer açık kalıyor. Yazı geride bırakmaya hevesli olmayan bünyeler için bundan daha iyi bir haber veremezdik, değil mi? Hem yaz sezonunun kalabalığı yavaş yavaş Güney’den çekildiği için, buraların tadını çıkarmak için en güzel dönem başladı diyebiliriz. Gündüzleri yarımadadan ya da yarım saat uzaklıktaki Kekova’nın doğal limanından denize girebilirsiniz.
LİKYA YOLU
Tarihteki en eski medeniyetlerden birinin peşinde, Türkiye’nin en güzel koylarını keşfe çıkmaya ne dersiniz? Dünyanın en iyi 10 yürüyüş rotası arasında gösterilen Likya Yolu, yeşilin ve mavinin her türlü tonuyla bezenmiş koylardan eşsiz bir manzaraya açılıyor. Ayrıca, sonbahar henüz bu diyarlara tüm ağırlığıyla çökmediğinden, bu harika koylardan denize de girebilirsiniz. Fethiye’den Antalya’ya uzanan Likya Yolu, hem tarihî hem de doğal güzellikleri peş peşe önünüze seriyor.
MARDİN – HASANKEYF
Mezopotamya’nın pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış eşsiz diyarlarını karış karış gezmeye hazır mısınız? Mardin’den Hasankeyf’e geçerek binlerce yıllık bir tarihin peşine düşebilirsiniz. Eşsiz bir mimarinin eseri olan bu kentlerde zamanın başka türlü aktığına şahit olacaksınız. Bu coğrafyanın dünyaca ünlü mutfağı ise buraya gitmek için ayrı bir sebep aslında. Hem buraların nefes kesici mimarisini etraflıca keşfetmeye hem de sofraların keyfini çıkarmaya bol bol zaman ayırmayı ihmal etmeyin!
YEDİ GÖLLER
Yemyeşil bir doğanın ortasında, hem tertemiz orman havasını hem de yeni gelen sonbaharın nefis kokularını içinize çekin! Yedi Göller adı üstünde, yedi farklı gölle ve 200’ün üzerinde bitki türüyle çevrili… Ağaçlarla göllerin birleştiği noktada meydana gelen manzara ise eşsiz… Burada ayrıca kamp ve piknik alanları da mevcut. Sonbahar gelmişken, doğanın renk değiştirmesini izlemek için Yedi Göller’den daha doğru bir yer geliyor mu aklınıza?
CUNDA
Taş binaların sıralandığı Arnavut kaldırımlı sokakları, deniz ürünleriyle mezelerin baş rolü kaptığı yemekleri ve berrak sularıyla Cunda, Türkiye’nin huzur diyarlarından biri… Cunda’nın sokaklarını yürüyerek keşfe dalıp tepelerinden günbatımını seyre dalmak apayrı bir keyif… Buraların, aradan geçen yıllara rağmen ihtişamını zerre yitirmemiş olduğunu görünce sevinmemek elde değil. Eşsiz Ege yemeklerinin donattığı sofralara da bir kere oturdunuz mu Cunda’ya gönlünüzü iyice kaptırdınız demektir!